Epilepsi adı eski Yunanca’dan gelmektedir. Epi-lipsis; kuşatmak, tutmak anlamına gelmektedir. Halk arasında sara, tutar, tutarık adları verilmektedir.

Epilepsi toplumda sık görülen bir hastalıktır. Yaklaşık her bin kişiden birinde görülür. Ülkemizde bu oran binde beşe kadar yükselebilmektedir. Ülkemizde tahmini epileptik hasta sayısı 300,000-600,000 arasındadır. Erkeklerde kızlara göre görülme sıklığı biraz daha fazladır. Genel anlamda epilepsi bir çocukluk çağı hastalığıdır. Özellikle 1 yaşın altında, 5 yaş civarında ve yaşlılık döneminde sık ortaya çıkmaktadır.

Epilepsi, beyin kabuğunda yerleşen nöron hücrelerinin, aşırı elektriksel uyarımı sonucu gelişir. Bir grup beyin hücresinde ani ve elektriksel boşalım sonucu ortaya çıkan olaylar nöbet olarak tanımlanır. Nöbetler, epileptik atak sırasında görülen yerel ya da yaygın istemsiz anormal motor hareketlerdir. Nöbet durumunda kişide bilinç, davranış, motor hareketlerde, duyu ve otonomik fonksiyonlarda değişiklikler ortaya çıkar. Her 100  kişiden birinde hayatın herhangi bir döneminde nöbet ortaya çıkabilir. Ancak epilepsi hastalarında nöbetler tekrarlayıcıdır.

NÖBET SEBEPLERİ

Beyin hücresinde ortaya çıkan değişiklikler birçok etkene bağlı gelişebilir. Çocuklarda en sık enfeksiyonlar (menenjit, ensefalit, beyin absesi), oksijensiz kalma, kafa travmaları, beyin damar hastalıkları, beyin kanamaları, metabolik bozukluklar ve toksik nedenlere bağlı olabilir.

Toksik nedenler arasında; aşırı dozda alınan tüm ilaçlar, özellikle antihistaminikler, salisilatlar, antidepresanlar, astım ilaçları, yüksek dozda alınan epilepsi ilaçları veya bunların ani bırakılması, alkol, bakır, çinko ve karbonmonoksit zehirlenmesi sayılabilir.

Metabolik bozukluklar; kanda şeker, kalsiyum, magnezyum ve sodyum düşüklüğü ve B6 vitamini eksikliği nöbet sebepleri arasındadır.

Beyin gelişim bozuklukları; çeşitli nedenlere bağlı gelişen beyin zedelenmeleri, doğuştan beyin gelişim bozuklukları, doğumda beynin oksijensiz kalması, nörokutan hastalıklar (tuberoskleroz, nörofibromatosis), dejeneratif beyin hastalıkları nöbete yol açabilmektedir.

NÖBET TİPLERİ

Nöbetler tıp literatüründe birçok şekilde sınıflandırılmıştır. Hastanın nöbet şekline, beyinde etkilenen bölgelere (anatomik) ya da nöbetin sebebine göre sınıflama yapılabilmektedir.

Nöbet şekline göre sınıflandırma; Yaygın (generalize) ve kısmi (parsiyel) olarak sınıflandırılır.

Yaygın (generalize) nöbetler;  Beynin tümüne yayılan elektriksel aşırı uyarım sonucu ortaya çıkar. Bu tip nöbetlerin birçok şekli bulunur. En çarpıcı olanı hastanın bilincinin tam kaybı, vücutta kasılma ve çırpınmaların ortaya çıktığı türüdür. Buna tıp dilinde grand mal nöbet denir. Bunun yanısıra tekrarlayıcı titremelerle elektrik verilmiş gibi sıçrama şeklinde atımlar, aniden yere düşmeler ya da boş bakma, dalma atakları şeklinde de ortaya çıkabilir. En sık görülen nöbet türü grand-mal nöbet şeklindedir. Bu nöbetler aniden başlar. Nöbet esnasında idrar kaçırma ve dil ısırma olabilir.

Kısmi (parsiyel) nöbetler; Kontrol dışı anormal, el veya yüzde motor hareketler, kasılmalar, anormal duyu hissi, korku, yüzde kızarma, mideden yemek borusuna doğru çekilme hissi, boş bakma, yalanma, yutkunma hareketleri, elde tekrarlayıcı otomatik hareketler (para sayma, bir şeyler arama) şeklinde gözlenir. Bazen bilinç kaybı olmadan hafif şekilde, bazen de nöbet başlangıcını takiben bilinç kaybıyla seyredebilir.

Bunların dışında nöbetler vücutta uyuşma, cisimleri küçük, büyük veya kırık görme, renkli halkalar, gözün bir yana kayması, baş ağrısı, görme kaybı ve çocuklarda uykuda kusma şeklinde ortaya çıkabilir.